Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ek Ders Karşılığı Çalışanların Sesini Duyacak mı?

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, Bakanlıkta Öğretmen, Sosyolog, Sosyal Çalışması, Psikolog, Hemşire, Usta Öğretici ve Sağlık Memuru olarak ek ders karşılığı çalışanların bu sesini duyacak mı? Çünkü sayıları 2000 kadar olan ve meslek elemanı olarak çalışan bu personel artık bir çözüm bekliyor..

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANLIĞINA
                                       
AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞINDA GEÇİCİ (EK DERS KARŞILIĞI) ÇALIŞANLARIN SORUNLARI VE HÜKÜMETTEN TALEPLERİ 

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığında Ek Ders Karşılığı çalışanların; yaşadıkları sorunlardan dolayı düzenlenmesi gereği duyulan talepleri:

1)    İş Güvencesi: Güvenlik soruşturmasının yapılması ile bakanlık onayı ile işe başlayan ek ders karşılığı çalışanların hiçbir hukuki güvencesi olmadığı için amirinin tek bir sözü ile işinden olmaktadır. 

2)    Özlük Hakları: 35 saat üzeri çalışan ek derslilerin; İş Kanununa göre tam zamanlı bir çalışanın özlük haklarının olması gerekmektedir. Hizmet alım, İŞKUR vb. alım ile çalışanların özlük hakları ve ücret konusunda ek derslilerden daha iyi konumdadır.

a)    Eğitim Hakkı: Mesleki sosyalleşme, yeniliklere uyum sağlama, verimi artırma, mesleksel eskimeyi önleme, bilgi ve görgüsünü artırma ve moral doyum sağlama açısından önemli olan eğitim hakkından, kadrolu memurlarla aynı işi hatta daha fazlasını yaptığı halde faydalanamaması moral ve motivasyonu olumsuz olarak etkilemektedir.

b)    Yolluk Hakkı: Ek Ders Karşılığı çalışanlar içindeki meslek elemanları (Öğretmen, Sosyolog, Sosyal Çalışmacı, Psikolog vb.) görevleri gereği sahada incelemeye çıkmaktadır. Fakat diğer çalışanların sahip olduğu yolluk, yemek parası vb. şeyleri alamamaktadır. 

c)    Nöbet Hakkı: Tüm memur ve meslek elemanları ile aynı işlemleri yapan ek derslilerin, zaman zaman personel yetersizliğinden nöbete kaldığı, fakat herhangi bir ödeme yapılmadığı bilinmektedir.

d)    İzin Hakkı: Hastalık, eğitim vb. mazeret izinlerinde ücretleri kesilmektedir.

e)    Plan/Proje içerisine dâhil edilme Hakkı: Yapılan plan/proje, program, eğitimlerde ek dersliler geri planda tüm işlemleri yapmasına rağmen içeriğine dâhil edilmemekte bu da motivasyon düşüklüğüne sebep olmaktadır.

f)    Ders ve konferans ücretleri Hakkı: Ek ders karşılığı çalışanlar; kadrolu meslek elemanları ile aynı unvana sahip oldukları ve aynı eğitim ve seminerleri verdikleri halde herhangi bir ücret almamaktadırlar.

3)    Ücret: ASPB’de çalışan Ek dersliler aldıkları ücret konusunda da kamuda çalışanlar içinde en mağdur kesimdir. Kendileriyle aynı meslek ve unvana sahip diğer kadrolu, sözleşmeli, ASDEP çalışanı ve hizmet alımı personelinden çok daha düşük bir ücrete çalışmaktadırlar ve üstüne aldıkları o ücretin bir kısmı da resmi tatillerde kesilmektedir. Böylece mağduriyet daha da artmaktadır. Ek dersliler adalet ve eşitlik gereği kendileri ile aynı durumda çalışanlarla aynı ücreti almak istemektedirler.

4)    Kurumsal Kimlik: Kurumsal kimliği olmayan ek ders karşılığı çalışanlar; önemli toplantı ve görüşmelerde nerde çalıştığını kanıtlamakta zorluk çekmekte bu da o çalışanlar için onur kırıcı bir duruma neden olmaktadır.

5)    Çalışma Hakkı: Çeşitli nedenlerle ve meslek okulu menşeili arkadaşlarımızın zamanında uygulanan politikalar nedeniyle çalışma hakkının elinden alınması ve hukuki mücadele sonunda kazanılmış bu hakkın yaş vb. durumlarla önünün tıkanması neticesinde, çalışma azmi ile tutuşan bu arkadaşlarımız ek ders karşılığı çalışmaya başlamış. Fakat bu kez de buradaki ötekileştirme vb. sorunlar ile karşı karşıya kalınmıştır.

6)    Kadro Hakkı: Hizmet alım ile çalışan ilköğretim mezunlarının dahi kadroya geçirilmesi söz konusu iken ek derslilerin birçok haktan mahrum kaldığı görülmekte ve bu eşitlik ve adalet ilkesine ters düşmektedir.

Ek Ders Karşılığı çalışanlar içinde önlisans mezunu, lisans mezunu ve yüksek lisans mezunu olarak çalışanlar olduğu için en kapsayıcı 4/B (Sözleşmeli Çalışan) statüsüdür. 4/B’ye geçmeleriyle tüm haklarına kavuşacak ve tüm mağduriyetler ortadan kalkacaktır. Bu seçenekler olmadığı takdirde ASDEP ve benzeri çözümler gündeme alınmalıdır.