• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/nedim.taktak
  • https://twitter.com/nedimtaktak

EBS'nin yayımladığı, Öğretmenlik Meslek Kanunu Taslağında yer alan önemli tespitler

Eğitim Bir Sen'in, Öğretmenlik Meslek Kanunu'na İlişkin İhtiyaç ve Öneri Raporu'nun dikkat çeken başlıkları

Eğitim Bir Sen, 24 Aralık'ta, Bakan Ziya Selçuk'un katıldığı bir toplantı ile hazırlamış olduğu Öğretmenlik Meslek Kanunu taslağını kamuoyuna açıkladı.

Bu taslak bu konuda yayınlanmış ikinci taslak... Daha önce TEDMEM de 15 Aralık 2018 tarihinde bir taslak rapor hazırlamıştı. Tıklayınız.

Eğitim Bir Sen tarafından hazırlanan raporda yer alan önemli bölümler şu şekildedir:

Öğretmenlik Meslek Kanunu'na Neden İhtiyaç Var?

Öğretmeni "öğretmenlik" özelinde değil de kamu personel sistemi içerisinde bir hizmet sınıfı içinde ele alan mevcut durumun, toplumun meslekten ve meslek mensuplarından beklentilerini karşılamasına imkan verecek esnekliği ve özerkliği sağlamadığı aşikardır.

Mesleğin bütün veçhelerini kapsayan sistematik bir düzenleme olmaksızın, bu çok parçalı yapı altında öğretmenlik mesleğinin statüsünün yükseltilerek niteliklerinin geliştirilmesinin sağlanmasının mümkün olmadığı, meslek mensuplarının mesleği ifa süreçlerinin sürdürülebilir olmadığı görülmektedir.

Öğretmenliğin bir kariyer mesleği olarak değerlendirilmesi ve mesleki standartlara kavuşması isteniliyor ise bunu sağlayacak olanın bir meslek kanunu olacağı kuşkusuzdur.

Öğretmenlik Meslek Kanunu'nun İçermesi Gereken Unsurlar

Kapsam

Öğretmenlik Meslek Kanunu, sadece resmi öğretim kurumlarında görevli olan kamu görevlisi niteliğine sahip öğretmenleri kapsamamalı; kamu ya da özel öğretim kurumu ayrımı yapılmaksızın "öğretmenlik mesleği" ekseninde bütün meslek mensuplarını kapsayacak bir kanuni düzenleme yapılmalıdır.

Öğretmen kavramı ve tanımı/betimlenmesi; öğretmenlik mesleğinin özellikleri, mesleki standartlar

'Nasıl bir öğretmen istiyoruz' sorusuna verilecek cevaptan hareketle, "öğretmen" ve "öğretmenlik" kavramları tanımlanmalıdır.

Öğretmenlik mesleği genel yeterlikleri, meslek kanunu içerisinde yer almalı; öğretmen adayı yetiştirme programları, aday öğretmenlik eğitim süreci, mesleki gelişim programlarının hazırlanmasında ve geliştirilmesinde genel yeterliklerin başat referans olacağı hususu gözetilmelidir.

Diğer taraftan eğitimin farklı kademeleri özelinde öğrencilerden farklı kazanım ve yeterlikler/yetkinlikler beklendiğinden aynı şekilde eğitim kademeleri özelinde "Öğretmenlik Mesleği Özel Yeterlikleri", meslek kanunu içerisinde yer almalıdır.

Temel ilkeler

Politika üreticiler ve karar alıcılar ile eğitim yöneticilerinin öğretmenlik mesleğinin hukuki ve idari düzenlenmesinde bağlı kalacakları, öğretmene ve öğretmenliğe yön verecek ilke ve esaslar belirlenmelidir.

Bu çerçevede;

- Tüm eğitim çalışanlarının kamu hizmeti ifa ettiği, kanunlar ve yargı organları önünde kamu görevlisi hüviyetine sahip olduğu,

- Eğitim politikalarının gerçekleştirilebilmesinin öğretmenlerin mesleki niteliklerine, becerilerine ve yeteneğine bağlı olduğu,

- Öğretmenlerin kendilerine uygun mesleki gelişim programlarına ücretsiz erişim hakkı tanınması gerektiği,

- Öğretmenlerin statüsü, özlük hakları ve çalışma şartlarının, eğitim politikaları, eğitim alanında ulaşılacak amaç ve hedefler göz önüne alınarak, bu konudaki ihtiyaçlara uygun olması gerektiği,

- Öğretmenlerin çalışma şartlarının, eğitimin mümkün olan en yüksek etkililiğini sağlayacak nitelikte ve öğretmenlere mesleki çalışmalara daha fazla zaman ayırma imkanı verecek şekilde tasarlanacağı,

- Eğitim sendikaları ve eğitimle ilgili diğer örgütlenmelerin, eğitim ve öğretmen istihdamı politikalarının hazırlanmasına katılımlarının sağlanması,

çıkarılacak kanunun ve öğretmenlik mesleğini düzenleyecek kuralların temel ilkeleri olmalıdır.

Mesleğe giriş; diploma, sertifika, sınav, staj süresi vb. şartları

Öğretmenlik standartları ekseninde öğretmenlik mesleğine kabul şartları,

Eğitim kademeleri ve/veya örgün-yaygın eğitim çerçevesinde mesleğe kabulde aranacak yükseköğrenim programları, diploma ve sertifika türleri,

Mesleki yeterliği ve öğretmenlik alanlarını ölçmeye odaklı sınav şartı, sınavın içeriği ve niteliği,

Asil öğretmenliğe geçiş/hizmet öncesi staj süreci ve staj sürecinin içeriği,

başta olmak üzere, mesleğe giriş süreci betimlenmelidir.

Bu başlık altında;

- Öğretmen yetiştirme programlarının ana bileşenleri, yeterlikleri ve programlardan beklentiler,

- Öğretmenlik mesleğine giriş usul ve esasları,

- Aday öğretmenlik süreci ve öğretmen adaylarının yetkinleştirilmesi-asli öğretmenliğe geçiş,

- Meslek öncesi ve mesleğe kabul, asli öğretmenliğe geçiş süreçlerinde aranacak meslek öncesi eğitim programlarının nitelik ve esasları,

düzenleme konusu edilmelidir.

Öğretmenlerin hakları, görev ve sorumlulukları

Mesleğe kabul edilen öğretmenlerin eğitim sistemi içerisinde sahip olduğu hak ve yetkiler ile sorumlulukları açık ve net olarak belirlenmelidir.

Temel haklar başlığı altında öğretmenlerin öğretme ve öğrenme süreçlerinde, öğrenmeyi ve gelişimi izleme ve değerlendirme alanlarında, program, içerik ve yöntem belirleme aşamalarında, okul-aile-toplum bütününde birey ve kurumlar karşısında, mesleki ilerleme ve gelişim süreçlerinde sahip oldukları haklar ile bunlara paralel yetki, görev ve sorumlulukları ayrıntılı olarak belirlenmelidir.

Öğretmenlerin özlük hakları, resmi ve özel öğretim kurumlarında görev yapmaları durumu gözetilerek ayrı ayrı belirlenmelidir.

Resmi eğitim kurumlarında görev alan öğretmenlerin mali ve sosyal hakları, öğretmenlik mesleği ve kıdemleri özelinde geliştirilerek tek tek sayılmalı; özel öğretim kurumlarında görev alan öğretmenlerin ise kıdemlerine göre dengi resmi öğretim kurumlarında ödenen aylık ile sosyal yardım kapsamındaki tutarlarından az ücret verilemeyeceği şeklinde düzenleme yapılmalıdır.

Türkiye'de öğretmen maaşları OECD verileri esas alınarak iyileştirilmeli ve tecrübenin maaşa etkisi yeniden düzenlenmelidir. Bu çerçevede, doğrudan öğretmen maaşlarını iyileştirmeye yönelik adımlar, hayat pahalılığından kaynaklanan artışa mukabil öğretmen maaşlarında düzeltme ve genel olarak kamu sektöründe maaşların düzeltilmesi temel alınarak bir iyileştirme mekanizması kurulmalıdır.

Öğretmenlerin bölgeler arası ve kent-kırsal arasındaki dengesiz dağılımını gidermeye yönelik düzenlemeler yapılmalı, öğretmenlerin kalkınmada öncelikli yörelerde ve kronik istihdam açığı bulunan bölgelerde görev yapmaları ve orada uzun süre kalmaları özendirilmelidir. Öğretmenlerin maaşlarında, hizmet ettikleri bölgelerin zorluk derecesine göre ilave ödeme yapılmasını sağlayacak kalemlere yer verilmelidir.

Maaş, ücret ve gelir farklılıkları; kariyer basamakları, belgelendirilmiş mesleki gelişim, kıdem ya da sorumluluk derecesi gibi nesnel ölçütlere dayanmalıdır.

Öğretmenin günde ve haftada ilgilenmek zorunda olduğu öğrenci sayısı, derslere hazırlık için gerekli zaman, her gün verilecek değişik derslerin sayısı ve süresi, öğretmenlerin araştırmalara, okul dışı etkinliklere katılmaları, öğrencileri denetlemeleri için gerekli görülen zaman gibi unsurlar belli bir asgari standarda bağlanmalı ve ilave mali haklar ve ücretle ilişkilendirilmelidir.

Mesleki yeterliğin gelişimi - kariyer basamakları

Öğretmen kariyer basamakları, aday öğretmen, öğretmen, uzman öğretmen ve başöğretmen şeklinde belirlenmelidir. Her bir basamak, bir öncekinden farklı ve daha fazla hak, yetki, sorumluluk ve ilave özlük hakları içermelidir.

Öğretmenlerin, gerekli nitelikleri ve yeterlikleri taşımaları şartıyla, kariyer basamakları boyunca ilerlemeleri temel bir hak olarak tanımlanmalı; bu hak herhangi bir kontenjan şartına veya sınırlamaya tabi tutulmamalıdır.

Ödül ve disiplin uygulamaları

Ödüller, öğretmenlik mesleğinin sürekli gelişime açık ve meslek mensuplarını sürekli gelişime zorlayıcı doğası gereğince öğretmenlerin mesleki yeterliklerinin gelişimini teşvik edecek tarzda kurgulanmalıdır. Ödüllendirmeye esas ölçütler somut, adil ve nesnel bir şekilde belirlenmelidir.

Öğretmenlik mesleğine özgü disiplin suç ile cezaları, farklı ve afaki yorumlara sebebiyet vermeyecek bir açıklıkta, net ve kesin olarak belirlenmeli ve münhasıran kanun içinde yer almalıdır.

Öğretmen istihdamı ve çalışma şekilleri - iş güvencesi

Kamu eğitim-öğretim kurumlarında istihdam edilecek/edilen öğretmenlerin sözleşmeli-ücretli öğretmenlik gibi, iş güvencesini dışlayan istihdam türleri sonlandırılarak 657 sayılı Kanun'un 4/A maddesi kapsamında kadrolu istihdam;

Özel öğretim kurumlarında istihdam edilen öğretmenlerin ise 4857 sayılı İş Kanunu çerçevesinde sürekli ve tam zamanlı kıdem tazminatı hakları saklı kalacak şekilde en az 4 yıl süreli iş sözleşmeleriyle istihdam öngörülmelidir.

Atama ve yer değiştirme ilkeleri

Öğretmenlerin atama ve yer değiştirme işlemlerinde tercih ve istekleri esas alınmalı, aile bütünlüğü, sağlık mazereti, üst öğrenim hakkı, can güvenliği gibi yer değişikliği talep etme hakkı doğuran mazeret sebeplerinin değerlendirilmesi anayasal haklar çerçevesinde düzenlenmelidir.

Çalışma süreleri

Öğretmenin haftalık çalışma süresi, ders ve ders dışı etkinlikler/derse hazırlık çalışmaları toplamda 35 saati geçmemeli; ders ve ders dışı etkinlikler/derse hazırlık süresi arasında buna göre bir denge kurulmalıdır.

Aylık karşılığı ders yükünün ve ders yükünden sayılan görevlerin saptanmasında, öğretmenin yerine getirmek zorunda olduğu çalışmanın toplamını belirleyen şu ilkeler esas alınmalıdır:

a) Öğretmenin günde ve haftada ilgilenmek zorunda olduğu öğrenci sayısı,

b) Derslerin hazırlanması ve öğrenci etkinliklerinin kontrolü için ayrılması gerekli olan zaman,

c) Her gün verilecek değişik derslerin sayısı ve süresi,

d) Öğretmenlerin araştırmalara, okul dışı etkinliklere katılmaları, öğrencileri denetlemeleri için gerekli gördükleri zaman,

e) Öğretmenlere, ebeveynleri bilgilendirmek ve öğrencilerin ilerlemesi konusunda onlarla görüşmek için gerekli zaman.

Mesleki yeterliğin kaybı ve süreçleri

Öğretmenlik mesleğinden çıkarılmayı gerektiren hal ve şartlar ile meslekten çıkarılma sürecinin akışı, açık ve net bir şekilde belirlenmeli

Meslekten çıkarılma şartları süreci mesleki yetersizlikten kaynaklı haller ve disiplin fiillerinden kaynaklı haller gibi farklı çıkarılma sebepleri ekseninde ayrı ayrı ele alınmalı

Meslekten çıkarılma süreçlerinde sadece istihdam edenlerin değil, üye olunan sendikanın ve meslektaşların da karar verme ve oy hakkı bulunmalıdır.

Eğitim kurumu yöneticiliğine atama

Eğitim kurumu yöneticiliği profesyonel bir meslek haline getirilmelidir.

Resmi öğretim kurumlarında eğitim kurumu yöneticiliği, eğitim-öğretim hizmetleri sınıfı içinde kadro unvanına sahip olmalıdır.

Öğretmenlik ile eğitim kurumu yöneticiliği arasında kariyer basamakları çerçevesinde organik ve hukuki bir bağ oluşturulmalıdır.

Eğitim kurumu yöneticiliğine atanmak için öngörülen yükseköğrenim, diploma, sertifika, tecrübe/hizmet süresi, sınav gibi şartlar, açık, net, somut ve objektif esaslar dahilinde tanımlanmalıdır.

Atama sürecinin uygulanmasında kurumsal bilgi birikimi ve edinilmiş tecrübenin korunması açısından ?halen ikincil görev kapsamında bu görevleri yürütmekte olan? mevcut yöneticilerin kazanılmış hakları ve yöneticilik pozisyonları korunmalı; bu kişiler ihdas edilecek yönetici kadrolarına yeterliliği sağlamak koşuluyla doğrudan atanmalıdırlar.

Eğitim kurumu yöneticilerinin hak, yetki ve sorumlulukları

Eğitim kurumu yöneticilerinin eğitimin özneleri -öğrenci, öğretmen, veli, eğitim yönetiminin üst makamları- ekseninde eğitim-öğretimin sürdürülmesi ve kalitesinin artırılması, eğitim kurumunun idaresi ve geliştirilmesi gibi alanlarda sahip olacağı hak, yetki ve sorumluklar tanımlanmalıdır.

Eğitim kurumu yöneticilerinin özlük hakları, aylıkları/ücretleri başta olmak üzere öğretmen aylıkları/ücreti esas alınarak üstlendikleri görev, yetki ve sorumlulukları ile orantılı olarak belirlenmelidir.

Öğretmenlerin eğitim kurumlarındaki konumu

Öğretmenlerin, eğitim kurumu yöneticileri başta olmak üzere, eğitim yönetimi karşısındaki konumları, mesleki özerkliklerinin kapsamı ve sınırı, hesap verme sorumluluklarının çerçevesi, emir ve talimatların yerine getirilmesi ile mesleki özerkliğin muhafazasının nasıl sağlanacağı konuları somut ve açık bir şekilde betimlenmelidir.

Öğretmenlerin kendilerine düşen ödevleri yerine getirebilmeleri için eğitim öğretim politikası, okul örgütlenmesi ve öğretim alanında ortaya çıkan tüm değişiklikler ve sorunlar konusunda öğretmenlere ve sendikalara danışma yöntemi (usulü) oluşturulmalı ve bu düzenli olarak uygulanmalıdır.

Öğretmenlik pratiklerinin incelenmesi, öğretmenin özdenetimi (akran değerlendirmesi), rehberlik, denetim ve teftiş süreçleri

Öğretmenlik mesleğinin icrasının öğrenci yeterlik ve başarısı, eğitim - öğretim standart ve yeterliklere uygunluk, okul gelişimine katkı gibi unsurlara etkisi ve sonuçları, özdenetim ve akran/meslektaş değerlendirmesi ekseninde ölçme ve değerlendirme konusu edilmeli.

Eğitim-öğretim süreçlerinde mesleki yeterlik ve beceriyi öne çıkarmaya odaklı bir rehberlik sisteminin ana unsurları tanımlanmalı.

Her teftiş ve denetim sistemi, mesleki görevlerinin yerine getirilmesinde öğretmenleri özendirici ve destekleyici, öğretmenlere yardım edici/yol gösterici biçimde tasarlanmalı ve öğretmenlerin özgürlüğünü, girişkenliğini ve sorumluluğunu sınırlamaktan kaçınmalıdır.

Öğretmenlere ve eğitim kurumu yöneticilerine ilişkin üst kurullar - etik ilkeler

Öğretmen ve eğitim kurumu yöneticileri üzerinde ya da öğretmenlik mesleği ile eğitim kurumunun yönetimi alanında sonuç doğuracak karar alma yetkisine sahip etik kurul, disiplin kurulları, atama ve yer değiştirme komisyonları, sınav komisyonları gibi kurul veya komisyonlar tanımlanmalı; bunların görev, yetki ve sorumlulukları açık ve somut olarak belirlenmelidir.

Meslek etiği ilkeleri, öğretmenlerin öğrencilerle, ebeveynlerle, eğitim yönetimiyle ve birbirleriyle olan ilişkilerinde, mesleğin gerekleri konusunda farkındalık oluşturmak, öğretmenlerin doğru ve istenir davranış kurallarını ve eylemlerini seçmelerini ve uygulamalarını sağlamak amacına dönük kurgulanmalı; ceza ya da ödül aracı olarak kullanılmamalıdır.

Şikayet ve itiraz mekanizmaları

Ebeveynlerin veya öğrencilerin, herhangi bir öğretmen ya da eğitim kurumundan yakınması (şikayeti) bulunması halinde, eğitim kurumu yöneticisi veya öğretmenin bu durumu ebeveynle tartışma/görüşme yetkisi olmalıdır. Üst makamlara başvuru ve şikayet incelemesi bundan sonra yapılabilmelidir. Üst makamlara gönderilen her başvuru, yazılı olarak yapılmalı; başvurunun bir örneği ilgili öğretmene veya eğitim kurumuna iletilmelidir. Şikayet ve başvuruların incelenmesi, eğitim kurumunun ve öğretmenin kendini savunmalarına imkan verecek şekilde gerçekleştirilmelidir.

Öğretmenlerin profesyonel gelişimini düzenleyen ilkeler

Mesleki gelişimin temelinde, mesleğe yeni başlayan öğretmenler için danışmanlık programları ile öğretmenlerin mesleki gelişimlerini destekleyecek etkinliklere katılımlarının sağlanması ve teşvik edilmesi, öğretmenler arası işbirliği ve birlikte çalışma kültürünün pekiştirilmesi hedeflenmelidir.

Ücretsiz olarak resmi ya da özel öğretim kurumlarında çalışmalarına bakılmaksızın Bakanlık uhdesinde bütün öğretmenlerin hizmetine sunulan, geniş kapsamlı bir mesleki gelişim ve yetkinleştirme sistemi oluşturulması sağlanmalıdırlar.

Mesleki gelişim programları, öğretmenlerin seçimine sunulacak şekilde talep, ihtiyaç gerekleri ve gelecek projeksiyonları ekseninde çeşitliliğe sahip olmalı; bu programların oluşturulması ve geliştirilmesi süreçleri ile bu programları uygulayacak kurumların yönetiminde öğretmenlerin, sendikaların ve eğitim fakültelerinin yer alması sağlanmalıdır.

Öğretmenlerin sendika ve sivil toplum kuruluşlarına üyelikleri; siyasal katılım ve eylemleri

Öğretmenlerin sendika kurma, sendika üyesi olma ve sendikal görev alma hakları yeniden ve daha güçlü tanımlanmalı

Öğretmenlerin sivil toplum kuruluşlarına üyeliklerine 'herhangi bir kısıtlamaya tabi olmaksızın' imkan tanınmalı

Meslekleri ile ilgili konularda sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte çalışmalarına imkan sağlanmalı

Resmi veya özel eğitim kurumu ayrımı yapılmaksızın bütün öğretmenlere siyasi faaliyette bulunma hakkı tanınmalı, siyasi partilere üye olabilmeleri, siyasi partilerin merkez organları ile onlara bağlı araştırma ve danışma birimlerinde görev alabilmeleri ve diğer siyasal faaliyetlere katılmalarına imkan tanınmalı

Mesleki özerklik - karar alma süreçlerinde öğretmenlerin katılımını sağlamaya yönelik tedbirler

Öğretmenler görevlerinin yerine getirirken "akademik özgürlük"lerden yararlanmalıdırlar.

Öğretmenler, öğrencilerine en iyi uyarlanmış öğretim yöntemlerini ve araç gereçlerini değerlendirebilmeli; öğretim programları çerçevesinde, eğitim yönetimleri ve okul yönetiminin katkısıyla, öğretim araçlarının seçiminde ve düzenlenmesinde, ders kitaplarının seçiminde ve pedagojik yöntemlerin uygulanmasında temel karar alma yetkisine sahip olmalıdırlar.

Eğitim-öğretim hizmetinin sunumu sırasında öğretmenlere karşı işlenen suçlar

"(a) Eğitim ve öğretim hizmeti sunumu esnasında veya verilen eğitim ve öğretim hizmetinden kaynaklanan nedenlerle cebir, şiddet veya tehdit kullanan kişilere karşı alt sınırı iki yıldan başlayan hapis cezası getirilmesi;

(b) bu suçun mağdurlarına Bakanlıkça veya kurumlarınca hukuki yardım yapılması;

(c) eğitim kurumlarında görev yapan personele karşı görevleri sırasında veya görevleri dolayısıyla işlenen kasten yaralama suçunun tutuklama nedeni varsayılan suçlardan sayılması"

şeklinde bir düzenleme kanun içerisinde yer almalıdır.

Bu suçların özel öğretim kurumlarında çalışan öğretmenlere karşı işlenmesi halinde bu öğretmenler kamu görevlisi kabul edilmelidir.

Memurlar.Net
252 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın