• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/nedim.taktak
  • https://twitter.com/nedimtaktak

Asıl bu gruptaki insanlarımızın aşısını olması gerekiyor.

Geçtiğimiz yıl salgın korkusu nedeniyle doktor kontrollerini atlayan ve göğüs ağrısı gibi ciddi kalp krizi belirtileri yaşadığı halde acillere başvurmaktan çekindiği için, evinde kaybedilen kalp hastalarının ardından, kronik kalp hastaları şimdi de yan etki korkusu ile sırası geldiği halde aşı olmaktan çekiniyor. Sağlık Bakanlığı'nın bu hafta 60-65 yaş grubu nüfusta aşılanmaların başlayacağını açıklamasının ardından uzmanlar bir kez daha özellikle kalp damar hastalığı olanların sırası geldiğinde tereddütsüz aşılarını olması gerektiğinin altını çizdi. İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa-Kardiyoloji Enstitüsü Kardiyolojik Temel Bilimler Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ahmet Yıldız, koronavirüs enfeksiyonunun en çok 65 yaş üstü, altta kalp hastalığı olan bireylerde ölüme neden olduğunu vurgulayarak "Hastalarımız bizi de sıkça arıyor, 'Sıram geldi, aşı olayım mı, yan etkisi olur mu' gibi kaygılarla. Tam tersine, en çok bu kişileri korumamız gerekiyor. Yani aşı, asıl bu kesim için çok gerekli. Sırası gelen herkes güvenle aşısını olabilir" dedi.

Son bir yıldır kalp hastalarında en sık karşılaştıkları sorunun hastaların enfekte olma korkusu ile hastaneye gitmemesi olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Yıldız, "Ya hastaneye gelmiyor ya da geç geliyorlardı. Göğüs ağrısı olduğu halde evde bekleyen hastalar oldu. Bir kısmını evde kaybettik. Bu önemli bir sorundu. Bu kez de aşı olma korkusuyla hastaneye gitmekten çekiniyor. Özellikle 65 yaş üstü grupta aşılanmama oranı yüzde 30'larda. Bu oran İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü ve Valiliğimizin verilerine göre. Ama toplumun genelinde hekime danıştıktan sonra genelde ikna olduklarını görüyoruz. Yüzde 70'lerde bir aşılama oranı var bu yaş grubunda. Bu oranlar bizim merkezimizde de benzer şekilde gidiyor" diye konuştu.

"KALP İLAÇLARIYLA AŞI ETKİLEŞİME GİRER Mİ DİYE DE ENDİŞE EDİYORLAR"

Hastaların bir diğer endişesinin de kullandıkları ilaçlarla aşının olumsuz bir etkileşime girmesi olduğuna işaret eden Prof. Dr. Yıldız, sözlerini şöyle sürdürdü: "İlaçlarla etkileşimi olur mu diye de soruyorlar. Hastalarımız çoğunlukla hipertansiyon ya da ritim düzensizliği olan hastalar. Kalp yetmezliği, kan sulandırıcı ilaçları kullanıyorlar. Aşının bu ilaçlarla bir etkileşimi olur mu diye de endişelenebiliyorlar. Ancak hipertansiyon ya da kan sulandırıcılar veya kalp yetmezliği nedeniyle alınan diğer ilaçların aşı ile herhangi bir etkileşimi söz konusu değil. hastalarımız aşılarını rahatlıkla yaptırabilirler."

KOVİD ÖLÜMLERİNDE 50 YAŞ ÜSTÜNDE RİSK, 10 KAT ARTIYOR

Bu bir yıllık süre içerisinde Kovid-19'a bağlı ölümlerde en sık karşılaşılan riskli grup hastaların "yaşlılar" olduğuna dikkat çeken Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Yıldız, şu uyarılarda bulundu: "Türkiye'deki verilere baktığımız zaman, 50 yaşın altındaki Kovid-19'a bağlı ölümler binde 3 civarı. 50-64 yaş arasında bu oran yüzde 3'e çıkıyor. 65-79 yaş arasında yüzde 13, 80 yaşın üstünde ise yüzde 30'lara kadar ulaşıyor. Dolayısıyla Kovid ölümleri 50 yaşından sonra, dramatik bir şekilde artıyor. Asıl bizim en çok korumamız gereken hasta grubu, bu yaş grubundakiler. Özellikle 65 yaş üzerindeki hastalar. Diğer bir önemli nokta da pandemi sürecinde verilerden elde ettiğimiz sonuçlara göre özellikle kalp ve damar hastalığı olan kişilerin bu ölümlerden çok daha fazla etkilendiği yönünde. Yüksek tansiyon, şeker hastalığı, kalp krizi geçirmiş kalp yetmezliği olan, ritim düzensizliği olan veya kapak hastalığı olan kişilerin daha çok kaybedildiğini biliyoruz. Bu hastalar hem yaşlı, hem de kronik kalp damar hastalıkları var. yani aşı olursam yan etkisi olur mu diye endişeleniyorlar ama asıl hasta olduklarında daha tehlikeli. O nedenle de bu grubun aşılanması son derece büyük önem taşıyor"

"KOVİD OLSANIZ BİLE HAFİF ATLATIRSINIZ"

Şu ana kadar yaklaşık 13 milyon doz aşı yapıldığını ve bu aşıların büyük çoğunluğunun yaşlı ve kronik kalp hastalığı olan nüfusa uygulandığını belirten Prof. Dr. Yıldız, "Şimdiye kadar aşıya bağlı belirgin, büyük bir yan etki yaşanmadı. Normal grip aşılarını olurken nasıl bir etki bekleniyorsa, benzer şekilde bu aşıda da ekstra bir tehlike, ekstra bir yan etki yok. O nedenle biz hastalarımızın özellikle aşı olmalarını istiyoruz. Tabii ki aşı olunca Kovid geçirmemenin yüzde yüz garantisi yok. Aşılandığımız halde Kovid enfeksiyonu geçirebiliriz. Ama hafif bir şekilde geçirmemizi sağlıyor. Aşılanan ve Kovid geçiren hastaların daha hafif atlattığını, yoğun bakım yatışlarının daha az olduğunu ve entübasyon dediğimiz solunum cihazına bağlanmanın çok daha az olduğunu görüyoruz" diyerek sözlerini noktaladı.

DOKTORA DANIŞMADAN AŞI OLMAK İSTEMİYORLAR

Musa Kamburoğlu (64) 5 ay önce bypass ameliyatı geçirdiğini ve bu nedenle sırası geldiği halde aşı olmaktan çekindiğini söyleyerek "Doktoruma danışmadan hareket etmek istemiyorum. Tedirginim biraz. Bazı insanlar ben olmayacağım, korkuyorum diyor etrafımda. İster istemez biz de acaba bir şey olur mu, yan etkisi olur mu diye korkuyoruz. Doktoruma kontrolüm sırasında bunu da danışmak için geldimö dedi. Ayten Özkaynak ise (60) "Aşı sıram henüz gelmedi ama önümüzdeki günlerde geldiğinde ne yapacağımı pek bilmiyorum. Tedirginim biraz, emin değilim tam olarak. Doktoruma danışacağım. Yaşlılar var aşı olan etrafımızda ama kimisi de yan etkisi olur mu diye korkup olmadı. Ben de doktora danışacağım, ona göre karar vereceğim diye konuştu. Kalp hastası olan ve hastaneye yatmak üzere doktoruna geldiğin söyleyen Tahir Özkaynak (61) ise "Sıram geldiğinde olup olmama konusunda ben de tereddütlüyüm. Bugün hastaneye yatışım yapılacak. Doktoruma da danışacağım ona göre karar vereceğim" dedi.



180 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın