Akdeniz Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Suat Kolukırık, ortaokullarda "görgü kuralları ve nezaket", liselerde "adab-ı muaşeret" isimli seçmeli derslerin müfredatının hazırlanmasının pozitif gelişme olduğunu söyledi. Modernleşme ve dijitalleşme sürecinde bireylerin yalnızlaşma, sosyal bağımlılık ya da dijital zehirlenme süreçleriyle karşı karşıya kaldığını anlatan Kolukırık, çocuğu korumanın ailenin yanı sıra kurumların da görevi olduğunu hatırlattı. Okullarda adap kurallarının konulmasının son derece önemli olduğunu belirten Kolukırık, şunları kaydetti:
"Adab-ı muaşeret, toplumsal köklerimizde, geçmişimizde tarihimizde var olan bir süreçtir. Eğitim, bireylere sadece teknik anlamda bilgi yüklemek, teknolojik yenilikler karşısında bir şeyler öğrenmesini kazanmasını sağlayan süreç değildir. Eğitim alan öğrencilerin niteliği, nasıl donatılacağı önemli. Osmanlı'da adab-ı muaşeret kurallarının son derece önemli olduğunu biliyoruz. Bireylerimizi dijital süreçlerde belirli bir noktaya taşıyamazsak, kültürümüzle kimliğimizle medeniyetimizin unsurlarıyla donatamazsak ilerleyen süreçlerde çok ciddi sosyal problemlerle karşı karşıya kalınacaktır."
Sosyolog yazar Semra Binay da kurumlara ve bireylere adab-ı muaşeret eğitimleri verdiğini dile getirerek, bunun okullarda işlenmesinin güzel gelişme olduğunu söyledi. Gençlerin temelden saygıyı, sevgiyi toplum içinde nasıl davranılacağını, nasıl yemek yenileceğini tüm kuralları bilmesinin önemli olduğunu belirten Binay, "Bakanlığın çok güzel kararı oldu hatta ilkokuldan başlasa, seçmeli değil de zorunlu ders olsa daha iyi olacaktır. Öğrendiklerini alışkanlık haline getirmek daha kolay olacaktır." dedi.
Görgü kurallarının hayatın her alanında yer aldığını ifade eden Binay, şöyle konuştu: