Öğretmeni öğrencinin gözünde efsane yapacak 5 durum

Danışmaya gelen öğrencilerimin ortak derdi “anlaşılmamak.” Sebebini de evde aile, okulda öğretmenleri tarafından kendilerini hapsedilmiş hissedip “Bireysel olarak değer görmüyorum” olarak açıklıyorlar.

Öğrencilerimle yaptığımız çalışmada okula aidiyetlerini artıracak öğretmenlerinin tutumlarıyla ilgili 5 meseleyi çözüme kavuşturduk. Bir başka deyişle “Öğretmenleri öğrencilerinin gözünde “efsane” yapacak olan 5 durumu” ortaya koyduk.

Öğrencilerin öğretmenlerinden öncelikli talebi okula girdiğiniz anda özel hayat sıkıntınızı bir kenara bırakmanız. Sizi hep sağlıklı, bakımlı, temiz, güler yüzlü, dinamik/enerjik görmek istiyorlar.

Öğretmeni öğrencisinin gözünde efsane yapacak 5 durum

1- Öğrenciyi azarlamaktan kaçının

Ödevini yapmayan öğrenciniz varsa onu bütün sınıf önünde azarlamak sizi gıcık olunan öğretmen sıralamasında liste başı yapar. Hiçbir ergen öğrenci arkadaşlarının önünde açık vermek istemez. Bu yüzden sizi bozmaya çalışır, size atarlanır. Durumu tersine çevirmek istiyorsanız ders arasında baş başayken konuşun. Gerçek nedeni öğrenip yardım edebilmenin en samimi yolu budur.

2- Öz eleştiri yapmak

Ders sırasında sınıfa arkanızı döndüğünüz anda hareketlenmeler başlıyorsa direkt öğrencilere bağırmak yerine aynayı kendinize tutun. Belki ses tonunuz tek düze belki konuyu fazla rutin anlatıyorsunuz ve sıkılıyorlar. Öğrencilerinizin saygısını ve sevgisini tamamen kaybetmeden önce kendi eleştirinizi yapıp öğrencilerin de derse dahil olacağı ortamı yaratın. Hatırlayın sizin sınıf da bir zamanlar öğretmeninizi ağlayarak sınıftan dışarı uğurlamıştı.

3- Sınavlar

Ah o sınavlar kabuslar. Çıkan tartışmaların en büyük suçlusu, uykusuz gecelerin kabusu. Sınıfınız farklı seviyedeki öğrencilerden oluşuyorsa derslerinizde kolay-orta-zor sorularla örneklendirme yapın. Öğrencilerin anlattıklarınızı ezberlemesi değil, anlamasını amaçlayın. Onların başarısı sizin başarınızdır. Sınav sorularının zorluk derecesi derslerdeki genel duruma göre adil olarak dağıtın. Unutmayın düşük not alan öğrenci hoca verdi der, yüksek not alırsa ben aldım der. Bırakın onlar alsın yeter ki öğrensinler.

4- Kavramları örneklerle somutlaştırın

Siz öğretmen olana kadar pek çok zorlu yoldan geçtiniz. Öğrencileriniz de o zorlu yollardan geçerek meslek sahibi olacak. Derslerinizde soyut kavramları örneklerle somutlaştırmanız onların “gerçek hayatta bu ne işimize yarayacak?” sorularına karşı hazırlıklı olmanızı sağlar. Amaç dikkatleri toparlayarak anlattığınız konuyu anlaşılır kılmak. Onlara balık yemeyi değil balık tutmayı öğretin ki başarısı, azmi sürekli olsun.

5- Gündemi takip edin.

Z kuşağı lügatına hakim olun, yapılan esprilere araba farı tutulmuş tavşan gibi bakmayın. Öğrencilerinize dersinizle ilgili proje-sunum hazırlamalarını söyleyin ve arkanıza yaslanıp yaratıcılıklarına tanık olun. Onların ne kadar kabiliyetli olabildiklerine inanmalarını sağlayın. Öğrencilerinize başarma duygusunu tattırdığınızda siz de özgüvenli bireyler yetiştirmenin haklı gururunu duyarsınız.

Hayatlarımızın bir döneminde hepimize “yapamazsın” diyenler oldu ancak içimizden çok azı hayal sömürücüleri dinlemeyip “fark yarattı” ve hala yaratmaya devam ediyor. Yüreklere dokunan güzel insanları düşünün ve izlerini takip edin. Bir gün sizin de “iz”inizin başkalarının yüreklerine dokunması dileğiyle.