• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/nedim.taktak
  • https://twitter.com/nedimtaktak

King, ‘Hırsın, arzunun, şansın ve biraz da yeteneğin rol aldığı dağınık bir büyüme süreci…’ olarak tanımladığı sürecini, ‘Yazma Sanatı’nda tüm detayları ile anlatıyor…

“Korku kitapları ve filmlerine benim gibi belirli bir mesafe uzaklıktan bakıyorsanız dahi en az birini okumuş ya da izlemişsinizdir. Öyleyse her hâlükârda Stephen King’den bir şeylere rastlamışsınız demektir.

Kariyeri boyunca “Hayvan Mezarlığı”, “Kujo”, “Sadist” gibi birçok korku romanına imza atarak ülkemizde de hatırı sayılır bir hayran kitlesi oluşturan King’in, bunun yanında masalsı bir fantezi kitabı olan “Ejderha’nın Gözü” ve “Kara Kule” gibi eserleri en çok ilgi görenler arasındaydı.

“Esaretin Bedeli” ve “Yeşil Yol” gibi başyapıt kabul edilen sinema filmlerinin de yazarı o. Hayran olmamak, sevmemek ne mümkün. Her koşulda her bir kalbin ince bir noktasına dokunmayı öyle güzel başarmış ki… Kuşkusuz en büyük başarısı işte bu yöndeydi; Stephen King, “sinematografik roman” tarzındaki çalışmalarıyla dokunmadık kalp bırakmadı…”

Bu üç paragrafı, Stephen King biyografisinde giriş yazısı olarak yazmıştım. Evet, korku temalı kitaplara biraz mesafeliyim; ama iyi yazarların da hayranıyım. King’in nasıl yazdığını, başarısının sırrını hep merak ettim. Bunun için en çok okumak istediğim kitabı kuşkusuz ‘Yazma Sanatı’ ve hiçbir yerde bulunmayan o kitap, uzun bir aradan sonra tekrar basılıyor…

Çok aradık, çok bekledik ve ulaşmamıza çok az kaldı. 22 Haziran’da kavuşuyoruz. Yazmaya ilgi duyan herkesin başucu kitabı olacak. En azından benim için öyle…

Yeri gelmişken eklemek isterim.

YAZMA SANATI

Yazma Sanatı, bir bakıma King’in otobiyografisi. Anlatmaya çocukluğundan başladığı kitapta roman yazma serüvenini anlatarak ilgilisine rehber oluyor. Kitap boyunca kitaplarının ortaya çıkış süreçlerini, hayatının dönüm noktalarını, evliliğini, çocuklarını, ailesini ve tüm bunların etrafında bir yazarın nasıl biçimlendiğini aktarıyor. Bu, onunla el ele yürümek gibi.

Kitapta kendi serüvenini şöyle tanımlıyor:

Hırsın, arzunun, şansın ve biraz da yeteneğin rol aldığı dağınık bir büyüme süreci…”

Ve şimdi ‘Yazma Sanatı’ bizimle yeni çevirisiyle buluşuyor. King, acı tatlı anılarını mizahtan da kopmadan samimi bir dille paylaşıyor. Bu kitap, King’in sadece yazdıklarının değil yaşadıklarının da tecrübesini içeriyor. İşte tüm bunlardan sebep o, bir başucu kitabı adayı. Ve okuyana cesaret aşılayacak…

King’in anlatımından küçük bir pasaj aktarmak istiyorum:

“Yazmanın amacı para kazanmak, ünlü olmak, sevgili bulmak, sevişmek ya da arkadaş edinmek değildir. Sonuçta amaç, eserinizi okuyacak insanların hayatlarını ve kendi hayatınızı zenginleştirmektir. Amaç; uyanmak, iyileşmek ve başa çıkmaktır. Mutlu olmaktır, tamam mı? Mutlu olmak. Bu kitabın bir kısmı, belki büyük bir kısmı, benim yazmayı nasıl öğrendiğimle ilgili. Çoğu, sizin nasıl daha iyi yazabileceğinizle ilgili. Geri kalanı ve belki en iyi kısmı da bir izin kâğıdı gibi: Yapabilirsiniz, yapmalısınız ve başlayacak kadar cesursanız yapacaksınız. Yazmak bir sihir, her yaratıcı sanat dalı kadar ab-ı hayat. Su bedava. İçsenize.”

Yazma Sanatı

Stephen King

Çev.: Gökçe Yavaş

Altın Kitaplar

S.: 256



154 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın