Artan nüfusun dünya toplumunun çöküşüne yol açabileceği konusunda makale kaleme alındı.
Dünya genelinde etkisini sürdüren koronavirüs salgınının gölgesinde gündeme gelen çalışma, geleceğe dair sert uyarılar içeriyor.
Muhasebe firması KPMG'nin analisti Gaya Herrington, Harvard Üniversitesi'nde hazırladığı tezi için bağımsız bir araştırma yürüttü.
Buna göre, yaşam standartlarında düşüşün 2040 gibi erken bir tarihte başlayabileceği ve 2050 yılına kadar tarihi düşük seviyeyi görebileceği belirtiliyor.
Araştırmadan, "İnsanlığın yok olacağı anlamına gelmiyor. Ancak ekonomik ve endüstriyel büyümenin duracağı ve sonra düşeceği, bunun da gıda üretimine ve yaşam standartlarına zarar vereceği anlamına geliyor." sonucu çıktı.
1972'de Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT) bilim insanları tarafından ortaya atılan "büyümenin sınırları" teorisi, söz konusu analistin dikkatini çekti.
O yıllarda geniş çapta kabul gören teori, toplumun artan nüfus ve ekonomik büyüme yolundan çıkmaması halinde "küresel çöküş" uyarısında bulunuyor.
Independent'ın haberine göre, Harvard öğrencisinin makalesi, "sürekli büyümeyi sürdürmenin”, teknolojik uyarlamalarla bile Batı genelinde yaşam standartlarında düşüşe yol açacağı sonucuna vardı.
Azaltılmış tüketim ve atık, altyapı yatırımları ve sınırlı nüfus artışının "çöküşü" önleyebilecek bir alternatif olabileceği aktarıldı.