• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/nedim.taktak
  • https://twitter.com/nedimtaktak

Özgüven Hareketleri Önce, Özgüven Hissi Sonra Gelir!

Özgüven, kişinin hayatında iletişim kurma ve kendini ifade etme becerileri için önemli bir kavram olarak karşımıza çıkmaktadır. Kişinin kendisi hakkındaki değerlendirmelerini içerir. Özgüven, kişinin ilişki kurma biçimlerini etkileyerek tutum ve davranışları üzerinde etkiye yol açar. Kişi günlük hayatında diğer insanlarla ilişki kurma ve sürdürme, uygun ortamda ihtiyaç ve beklentilerini ifade etme, öğretmen/patron ya da akranlarıyla ilişkileri düzenleme becerilerine ihtiyaç duyar. Özgüven eksikliği hissettiğinde ise bu konularda kişinin zorlandığı ve sıkıntı yaşadığı bilinmektedir.

Duygu, düşünce ve davranışlarımız birbirini etkiler ve birbirinden etkilenir. Özgüven eksikliği olduğunu hissetmek kendi yeterliliğimizle ilgili düşüncelerimizi ve kendimize ilişkin algımızı olumsuz yönde etkiler. Kendimize ilişkin bu algı ise sosyal ortamlarda kendimizi göstermekten kaçınma, geri çekilme  şeklinde davranışlarımıza yansıyabilir. Bu düşünme ve davranma şekli ise özgüven eksikliği hissini besleyip, tetikleyerek bir kısır döngüye yol açabilir. Dolayısıyla özgüven eksikliği hissetmek, kişinin benlik algısını olumsuz etkileyerek sosyal ilişkilerinde ve okul/iş yaşantısında problem yaşaması ile kendini gösterebilir.

Özgüven Eksikliği Neden Kaynaklanır?

Özgüven eksikliği temel güven duygusu ile ilişkili bir kavramdır. Güven duygusu, kişinin kendisine, diğer insanlara ve geleceğe dair düşüncelerini içeren inançlar bütünüdür. İnsanlara duyulan güveni, insanlığın doğası ile ilgili inançları, dünyanın güvenilir bir yer olup olmadığına ilişkin değerlendirmeleri, kişinin kendisine yönelik algısı ve yeterliliğini içerir. Çeşitli yaşantılar sonucu temel güven duygusunda yaşanan zedelenme, kişinin kendisine ilişkin güven duygusunu da olumsuz yönde etkileyerek kendi yeterlilik inancını sarsıp özgüven eksikliği hissetmesine yol açabilir. Özgüven eksikliğinin tetikleyicileri ise; aşırı büyük beklentiler, sert kişisel yargılamalar, korkularla aşırı meşgul olmak (başarısızlık, yetersizlik, değersizlik vb.), tecrübe ve beceri eksikliği olabilir.

Özgüven Eksikliği İle Nasıl Çalışılır?

Bahsedildiği gibi özgüvenimize dair yaptığımız olumsuz değerlendirmeler davranışlarımız ve duygularımız ile etkileşime girerek bir döngü oluşturur. Bu döngüyü devam ettiren, sürdüren temel şey davranışlarımızdır. Özgüven eksikliği hissini ve düşüncesini besleyen davranışlar yerine bu döngüden çıkmamızı sağlayacak davranışlar ve beceriler geliştirmemiz mümkün.

Bir şeyi yapar hale gelip, özgüven hissini sağlamak istiyorsanız öncelikle eksik olduğunuz konuda hangi beceriyi geliştirmeye ihtiyaç duyduğunuzu tespit edip bunu pratiğe dökmeli yani bu beceriyi prova etmelisiniz. Sonrasında bu beceriyi etkili şekilde günlük hayatta uygulamak, uygulamanın sonuçlarını değerlendirerek, işe yarayan ya da geliştirilmesi gereken yerleri belirleyip yeniden düzenleyerek yeni beceri ve davranış örüntüleri oluşturabilirsiniz. Yani önce beceri geliştirmeli, bu becerileri davranışa dökmeli ve sonrasında özgüvenli hissetmeyi beklemelisiniz.

Örneğin, sınıf ya da toplantı ortamında söz almaya çekinen biri, özgüven eksiliği dolayısıyla kendi fikirlerini ifade edemiyor olabilir. Bu kişi topluluk önünde konuşma ve kendini ifade etme becerilerini geliştirmek için provalar yapıp, kendisini topluluk önünde konuşurken hayal ederek gözde canlandırma teknikleri gibi teknikler uygularsa zamanla bu beceriyi geliştirmeye başlayacaktır. Sonrasında bu provayı günlük hayatında sergileyerek ve kendisini değerlendirip geliştirmesi gereken noktaları belirleyerek davranış repertuvarını genişletebilecektir.



147 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın