Dünyanın önde gelen sinirbilimcilerinden biri olan profesör, psikopatlar ve suçlular üzerinde çalıştıktan sonra kendisinin de psikopat olduğunu öğrenince hayatının şokunu yaşadı.ABD'nin önde gelen sinirbilimcilerinden James Fallon, yıllarca psikopatlar ve psikopat suçlular üzerinde çalıştıktan sonra bir gün kendisinin de bir psikopat olduğunu keşfetti. Fallon 2005'te bunamayla ilgili Kaliforniya Üniversitesi, Irvine Tıp Fakültesi’nde yanptığı bir araştırmada kontrol grubuna ait beyin görüntülerini incelerken bir dosya ilgisini çekti. Bu görüntüde psikopati belirtileri göze çarpıyordu. Üstelik kontrol grubunda kendisinin ve ailesinin de beyin taramaları vardı. Bunun üzerine şüpheye düşen bilim insanı, görüntülerin kime ait olduğunu öğrenmek istedi. Kendisine ait olduğunu öğrendiğinde ise şoke oldu. Türkçeye "İçimdeki Psikopat" diye çevrilen The Psychopath Inside kitabının yazarı Fallon, o süreçte yaşadıklarını Sydney Morning Herald'a verdiği yeni bir röportajda anlattı. "Kimseyi incitmek istemedim" Fallon'ın beyni, tehlikeli bir psikopata işaret eden tüm biyolojik işaretlere sahipti. Ancak bilim insanı, "Kimseyi incitmek istemedim" diye konuştu. Her zaman risk alan biri olmasına, gençliğinde otomobil ve motosiklette hız yapmayı sevmesine rağmen hiçbir zaman yasalara aykırı davranmadığını belirten Fallon, bunu yetiştiği ortama bağlıyor. "Buna ihtiyacım yoktu, bana göz kulak olan, beni meşgul eden İrlandalı-Sicilyalı büyük bir ailede sevgi deniziyle çevrili harika bir çocukluk geçirdim" diyen sinirbilimci, şöyle devam etti:
Bilim insanı, teşhis edildikten sonra çevresindekilere bir psikopata benzeyip benzemediğini de sordu. Bunun üzerine psikopatlara özgü bazı özellikleri taşıdığını ve bunun çevresindekiler tarafından fark edildiğini anladı. "Testlerde psikopat çıkmadım" Fallon bu noktada özellikle internette dolaşan psikopati testlerinin güvenilmez olduğunu vurguladı.
"Araştırma adı altında karıştırdığım 5 çevrimiçi testin her birinde 'cesaret' puanım ortalamanın biraz üzerindeydi. 'Empati ve pişmanlık eksikliği' sorularında ise çok düşük puan almıştım. Bu psikopat olmadığım anlamına geliyordu" diyen bilim insanı sözlerine şöyle devam etti:
Kişiyi psikopat yapan nedir? Psikopatik niteliklerin görüldüğü kişiler, bencil ve antisosyal eğilimlere sahip oluyor. Bu da söz konusu bireylerin, eylemlerinin olumsuz sonuçlarından suçluluk duymamasına, empati eksikliğine ve bazı durumlarda suç eğilimleri göstermesine neden oluyor. Bu, psikopatik niteliklere sahip herkesin yasaları mutlaka ihlal edeceği anlamına gelmiyor. Ancak psikopatinin daha agresif davranışlarla ilişkili olduğuna dair önemli kanıtlar da var. Melbourne'un yüksek güvenlikli akıl sağlığı hastanesi Thomas Embling'de görev alan adli tıp psikiyatristi Dr. Danny Sullivan, insanların klinik psikopatinin sınırları içine tam olarak girmeden de psikopatik özelliklere sahip olabileceğini belirtiyor. Bu özellikler ancak psikiyatrik bir değerlendirme ile belirlenebiliyor. Adli tıpçıya göre Fallon tam sınırda yer alıyor. Fallon'ın beynini ele veren neydi? Fallon kendi beyninin görüntülerine baktığında uzun süredir devam ettirdiği çalışmalarındaki sonuçları gördü. Beynin limbik sistem diye bilinen sosyal ve duygusal işlem merkezi karanlıktı. sinirbilimci, bu bölgenin psikopatlarda neredeyse kararmış olduğunu biliyordu. O zamandan beri yapılan araştırmalar benzer sonuçlara ulaştı. Bu bölgede normalden daha az gri madde vardı ve psikopatların başkalarına dair empati hissetmesi için "sinirsel donanımdan" yoksun olduğu düşünülüyor. Öte yandan Fallon, psikopatların da bir çeşit empatiye sahip olabileceğini düşünüyor.
Psikopatlar hep başarılı erkeklerden mi oluşur? Sinirbilimci Fallon'ın psikopat çıkması, bu kişilik özelliğine dair yaygın kabul edilen klişeyi akla getirdi: Psikopatları, başarılı erkekler içinde mi aramalı? Oysa Sullivan, yelpazenin en uç noktasındaki psikopatların genellikle başarılı insanlar olmadığını belirtti. Bunların çekiciliği ve aldatmacası zayıf olduğu için genellikle hapse giriyorlar. Adli tıpçıya göre dünyanın dört bir yanında süper yatlarda oturup şirket merdivenlerini tırmanan psikopatlardan oluşan ikinci bir kategori daha olabilir. Zira bazı araştırmacılar, 5 şirket patronundan birinin psikopat olduğunu tahmin ediyor. Fallon gibi işlevsel psikopatlar radardan kaçabiliyor. Ancak tam gelişmiş psikopatların çoğu yakalanıyor. Fallon bunu, "Spektrumun bu ucunda, yaşamları çok düzensizdir" diye açıklıyor:
Öte yandan, araştırmalar kadınlarda psikopatinin de farklı görünebileceğini, erkeklerdeki kadar agresif olmadığını ve bu nedenle radardan kaçmayı başardıklarını gösteriyor. Evrimsel süreçte psikopatlar Aslında bazı uzmanlar, tüm insan türünün gelişmesinde psikopatinin az da olsa var olması gerektiğini savunuyor. Fallon da bu teoriye katılıyor ve "Küçük bir topluluk için korkunç olan, türler için iyi olabilir" diyor.
Fallon, evrimsel anlamda "psikopatlar için Tanrıya şükrettiğini" söylüyor:
Psikopatinin tedavisi var mı? Psikologlar, insanlara ve hayvanlara zarar vermek gibi erken belirtilere karşı gözlerini açık tutuyor. Ancak adli tıpçı Sullivan çocuklara teşhis konamadığını belirtiyor:
Spektrumun en uç noktasındaki kişiler içinse Sullivan, "Onların temel kişiliğini değiştiremeyiz. Bunun için bir ilaç veya psikiyatri yöntemi yok. Bu yüzden davranışlarını yönetiyoruz" ifadelerini kullanıyor. Bu da genellikle bir psikopata insanlara iyi davranmanın ve sosyal veya ahlaki kurallara uymanın onlar için daha faydalı olduğunu öğretmek anlamına geliyor. Sullivan, bunun özellikle de hapishane veya akıl sağlığı tesisindekiler için geçerli olduğunu ekliyor:
|
85 kez okundu |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |