• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/nedim.taktak
  • https://twitter.com/nedimtaktak

OKUMAK NEFES ALMAKTIR

“Abesle İştigal” anlamsız bir iş ile uğraşmak anlamına gelen bu sözcük tam da bu özeti anlatıyor! Yanlış anlamayın! Özet abes değil. Tam aksine son derece yararlı. Abes olan bizim yaptığımız. Okumayan bir topluma okuma ile ilgili bir kitap özeti.

Hayatım kitapların arasında geçti. Annem de babam da sıkı birer kitapseverdir, hatta seksen yaşındaki annem hâlâ kitap yazıyor ve çeviriyor. Hayat arkadaşım da bir okur, yazar ve editör; zaten bir zamanlar sevdiğim tüm kadınlar kitap okur ve yazardı. Üstelik kızım da kitapları sadece okumakla kalmıyor, yazıyor da.

Kitaplar kariyerimi şekillendirmenin yanı sıra, hayatımdaki en değişmez varlıklar olarak yerlerini koruyorlar; tüm iş değişikliklerinde, ayrılıklarda ve taşınmalarda yanımdaydılar. Söz konusu kitaplar olduğunda tarafsız kalamadığımı kabul etmeliyim, onlara bayılıyorum. Ancak her aşk gibi, kitaplara olan zaafımın da gözü kör. Çoğu okur gibi ben de okumayı neden sevdiğimi, bu eylemin beni ve sevdiklerimi nasıl etkilediğini hiç sorgulamadım.

Birkaç yıl önce bir ilkbahar günü, insanların okuma, dinleme, izleme, birbirleriyle iletişim kurma ve medyayı kullanma şekillerinin genel bağlamda tamamen değiştiğini nihayet kabullendim. Bu değişiklikler beni kitap okumanın mantığını her zamankinden daha da ısrarla sorgulamaya itti.

Bir kitabın tamamının okunması gerekliliği tarihe gömülmeye yüz tuttu. Önceki yüzyılda, bir üniversite hocasının ödev olarak yüzlerce sayfalık okumalar vermesi olağandı. Bugün böyle bir talep, bu kadar yoğun bir okumanın herhangi bir ders için belirlenen ECTS kredisinin sayısını katbekat aştığı gerekçesiyle büyük bir öğrenci isyanının fitilini ateşleyebilir.

Günümüzde kitap okumaya devam etmenin makul bir tarafı olup olmadığını sorgulayanların sayısının artması pek de şaşırtıcı değil. Bu sadece Avrupa'nın en şirin banliyölerinden biri olan memleketim için geçerli değil, bu kuşku eğitim için gittiğim başka ülkelerde de mevcut. Gerek ülkemdeki gerek yurt dışındaki üniversitelerde ders veren meslektaşlarımın bu konudaki fikirleri de cabası. Bu konuda yapılan tüm sorgulamalar, şu belirsizliğe mahal vermeyecek kadar açık şu sorulara varıyor:

Ø Bilginin daha kısa, çoğunlukla daha basit ve daha eğlenceli şekillerde de erişilebilir olduğu dijital çağda neden basılı kitap okuyoruz ki?

Ø Bundan herhangi bir kazancımız oluyor mu?

Ø Kitap okumak bize ekran medyasından daha farklı ne vadedebilir ki?

Bu mini kitapta işte bu sorulara verdiğim cevapları bulacaksınız.
34 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın