Programın konuklarından Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Kurucu Dekanı Prof. Dr. Muhammed Fatih Uşan, gençlerin iş bulmakta sıkıntı yaşamalarında çoğunun mavi yakalı, çiftçi, hayvancı, inşaat çalışanı ya da kendi yeteneğini ortaya çıkaracak bir meslek sahibi olmaktan çok beyaz yakalı, masa başı çalışanı, devlet memuru olmayı hayal ettiğini belirtti.
Bunun bir çözüm olmadığının altını çizen Uşan, şunları söyledi:
Deprem bölgelerinde bin 500 lira günlükle inşaat işçisi bulunamıyor. Bir yakınımız, kendisi de oto boya işi yapıyor, çocukları üniversiteye gitti, keşke çocuklarıma sanat öğretseydim diyor.
Aslında devir değişti, herkesin üniversiteye gitmesine gerek yok. Geleceği görmek lazım. Çünkü üniversiteyi bitirdiğinizde bazı şeyleri atlıyorsunuz. Üniversiteyi bitiren bir öğrencinin turizm sektöründe garsonluk yapması kolay değil. Meslek liseleri burada çok önemli.
Herkesin üniversite okuyup mezun olmasındansa mesleğe odaklı üniversite okumak lazım, hem ailelerin hem de gençlerin bu konuda fikirlerini değiştirmek lazım.
Gazeteci Kemal Öztürk de bir gencin en büyük hayalinin "devlet memuru" olmakla kısıtlanmasını sorunlu bulduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı:
"Ben bir buluş bulmalıyım demiyor da devlete kapağı attı mı rahatlayacağını düşünüyor."
Prof. Uşa da gençlerin sadece devlet memuru olmak istemesinin sıradanlaşmak olduğuna vurgu yaparak şunları söyledi:
Sabah gideceksin, akşam döneceksin, oradan bir şey olmaz ama kolaycılığı tercih ediyoruz. Masanın başında çalışacağım, sabah 9 akşam 5.. Halbuki daha çok dışarı açılmak lazım, üretmek lazım. Çünkü artık her şey uzaktan çalışmaya evrildi. Dolayısıyla buna yönelmek lazım, bilişim sektörüne geçmek lazım. Bu da eğitim politikasında ciddi bir değişim gerektiriyor.