• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/nedim.taktak
  • https://twitter.com/nedimtaktak
Nedim TAKTAK
nedimtaktak@gmail.com
Korona Günlerinde Aileyi Tanımak
10/05/2020

 

 

Siz ister çocuğunuza çok zaman ayırmak arzusunda olun, ister olmayın, çocuk her şeyin farkındadır. Ne onu oyuncağa boğmak, ne bol öpücükle karşılamak, ne eğitim konusunda ona üstün olanaklar hazırlamak, ne de sosyal açıdan her türlü avantajı sağlamak onunla birlikte sevgi ile bütünleşerek geçirilen zamanın yerini doldurabilir.

Çocuk onunla geçireceğiniz zamana bakarak, onu sevip sevmediğinizi bilecektir. Bu nedenle anne-babalar, çocuklarına olan sevgilerini onlara zamanlarını vermekle göstermelidirler.

Ailelerin çocuklarıyla yeterince ilgilenmemeleri, aile içinde yaşanan huzursuzluklar çocuğun zekâsını olumsuz yönde etkileyerek, geçici bir süre de olsa zekâya işlerliğini kaybettirebilir. 'Bir gülfidanı nasıl suya, havaya, ışığa ve toprağa muhtaç ise; çocuk ta sevginin şefkatin, karşılıklı saygının olduğu mutlu bir aile toprağına muhtaçtır.

 

Genç bir adam ceza evini boylamak üzereymiş. Yargıç onu çocukluğundan beri tanıyormuş ve ünlü bir yazar olan babasıyla da tanışıyormuş. Sulh yargıcı,

-“Babanı hatırlıyor musun?” diye sormuş.

Bu soruya

-“Onu oldukça iyi hatırlıyorum” şeklinde cevap vermiş.

Suçlunun vicdanını yoklamaya çalışan yargıç şöyle demiş:

-“Mahkûm edilmek üzereyken ve şu anda mükemmel bir insan olan babanı düşünürken, onun hakkında net olarak ne hatırladığını anlatır mısın?“

Bir sessizlik olmuş. Daha sonra yargıç beklenmeyen bir cevap almış;

-“Öğüt almak için yanına gittiğimde, yazdığı kitaptan başını kaldırarak bana baktığını ve “Çek git başımdan; çok meşgulüm !” dediğini hatırlıyorum. Ona arkadaşlık etmek için yaklaştığımda bana dönerek “Çek git başımda oğul; bu kitabı bitirmeliyim !” derdi. Sayın yargıcım siz onu büyük bir yazar olarak hatırlarsınız fakat ben onu kaybedilmiş bir arkadaş olarak hatırlıyorum”

Yargıç kendi kendine söylenmiş;

-“Yazık! Kitabı bitirdi ama oğlunu kaybetti! ”

 

 

1.      Telefon televizyon ve bilgisayar, aile içi iletişimi düşünecek olursak iş hayatınız iletişimin büyük bir bölümünü çalmaktadır. Bunlara ayırdığınız zamanı kısıtlarsanız iletişim kurma adına ne kadar çok zamanınız kaldığını görünce şaşırıp kalırsınız.

2.      Düşünce farklılıkları olması bir aile içinde sağlıklı ve normaldir. Bütün aile üyelerinin düşüncelerini ifade etmeye özendirin. Onlarla konuşurken haksız ere eleştirmemeye ya da alay etmemeye de özen gösterin.

3.      Anlaşılır biçimde iletişim kuramaz, kendinizi ifade edemezseniz, insanlar sizin ne demek istediğinizi ya da kafanızdan ne geçtiğini bilemezler.

4.      Siz kendi niyetlerinizi bile bilirsiniz; ancak insanların görebilecekleri tek şey sadece sizin davranışlarınızdır. Ve bu davranışları kendi anlayışlarına göre yorumlayacaklarını da kavramanız gerekir.  Örneğin;  Kendinizi otoriter, sözünü geçiren biri olarak görüyorsunuz. Başkaları ise sizi zorba, tahakküm etmeyi seven biri olarak algılıyor.

     Maalesef anne-babalar suçlanır ama eğitilmez. Her yıl milyonlarca genç çift, en zor meslek sayılan anne-babalığı üstlenir. Tümüyle aciz ve çaresiz bir bebekten, katılımcı, üretici, iş birliğini ve insanlara yardımı seven, vatanı için çalışmaya azimli insanlar yetiştirme sorumluluğunu yüklenir. Bundan daha zor ve özveri isteyen bir meslek var mıdır? Kaç anne-baba bu meslek için eğitilmiştir? Şu an çalıştığımız işlerimizi yapabilme adına her birimiz bir eğitimden geçmişizdir. Dört, beş yıllık fakülteleri bitirmeden hiçbir işin sertifikasını bizlere veremiyorlar ama anne-baba olma sertifikası almadan çocuklar yetiştiriyoruz bunun sorumluluğunu kim taşıyacak, yalnızca anne-babalar mı?

“İlk çocuk sayesinde deneme-yanılma yoluyla anne-babalığı öğrendiğimizi, daha sonrakilerde aynı hatalı davranışları sergilemediğimizi” ifade ettiğimizde anne-babalar acı-acı gülümsüyor. Onların bu durumu bizi de derinden yaralıyor.

Toplumumuza sevgi dolu, mutlu, insanlarla barışık, sorumluluklarının bilincinde, ülkesi için çalışmaya azimli gençler yetiştirecek aileler oluşturma çabası içindeyiz. Eğer bunu başarabilirsek bahtiyar olacağız.

Bu zor günlerde ailemizin yanında olmalı, sevgi dili ve doğru davranışla iletişim kurmalıyız. Konuşan, öğüt verenden çok dinleyen olmalıyız. Birbirimizi yeniden tanımalıyız. Evet #BirlikteBaşaracağız



475 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Sınavdan Bir Gece Önce Yapmanız Gerekenler - 10/06/2021
Sınav sezonu genel olarak streslidir, bu bir sır değil. Çalışmak ve mümkün olduğunca çok bilgiyi ezberlemeye çalışmak, hiç bitmeyen notlar yazmak gibi…
Kendi Hayatınıza Ancak Siz Anlam Verebilirsiniz - 26/02/2018
Kendinizi, kendi hayatınızı keşfetmek önemli bir gelişmedir. Zordur, acı verir ve cesaret ister. Kim olduğunuzu araştırabilmek için kendinize objektif gözlerle bakmayı benimsemeniz gerekir.
Stres Altındaki İnsan - 28/09/2017
Bireyin strese açık oluşunda rol oynayan faktör, streslerle başa çıkabilmek konusundaki kişilik donanımıdır.
Hayır Demezseniz Bedelini Kabul Edersiniz - 22/09/2017
Müstakil bahçe içinde bir ev gibi düşünün hayatınızı.
HARUN KOLÇAK’in kaleminden… - 20/09/2017
HAYATTAN… *BENİ ELEŞTİREN, BANA BİR ŞEYLER SÖYLEME YETİSİNİ KENDİNDE BULANLARA , “CEVAP VERMEME”Yİ ÖĞRENDİM… ÇÜNKÜ BU TARTIŞMA, HİÇ BİR ZAMAN BİTMEYECEKTİR…
Herkes Her şeyi Bil/e/mez - 17/07/2017
Geçmiş, bütün eser ve zaferleriyle “Yapmam gerekir” diyen insanların inşa ettiği bir yapıdır. Geleceği de “Yapmam gerekir” diyenler kuracaktır.
Herkes, Birisi, Herhangi Biri ve Hiç kimse - 13/07/2017
Herhangi Biri'nin yapabileceği bir işi, Hiç Kimse yapmadığı için, Herkes, Birisini suçlar.