• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/nedim.taktak
  • https://twitter.com/nedimtaktak

Tost Tekniği Kullanma

Eleştirel tutumu olanları,  tamirciye benzetirim. bir tamirci her zaman tamir edilecek yere odaklanır.  Genelde de   kusurlu  araçları da severler. çünkü onlar üzerinden kendilerini başarılı hissederler ve karakterlerini yaşarlar. tıpkı hayatlarına aldıkları insanları da kusurlu görmek ya da ters karakterli insanları seçmek gibi.

Düşünün, bir aracı  tamir ve modifiye edip, farklı hale getiriyor, sonra o kadar emek verip getirdiğiniz yeni hali de beğenmiyor, tekrar değiştirmeye çalışıyorsunuz.

Eleştirel tutumun sonu yoktur.  Eleştirel tutum, % 100 sağlıksız olmasa da  sağlıksız olan bunun sık ,sürekli ve yanlış üslupla yapılmasıdır.

Eleştiri, sadece yapıcı olmak amacıyla yapılırsa işe yarar. gerisi eleştiri yapanın kendi egosunu  tatmin etmekten başka bir şey değildir.

Eleştiren insanlar negatif baktıkları için, genelde mutluluk düzeyleri orta veya altıdır.  Böyle olunca da, mutsuzluklarını hayatındaki insanlara veya yaşantılara yüklerler. yapılması gereken ise bunun bireysel bir bakış açısının sonucu olduğunu kabul etmek,insanları eleştirip değiştirmeye girişmeden önce kendi bakış açılarının farkına varıp  ona emek harcamalarıdır.

 Tost Tekniği, Nedim TAKTAK,nedim, taktak,nedimtaktak.com

Devamlı eleştiren  insanların, aslında hiç bir şeyi değiştiremediklerini  aksine partnerinin gözünde  önemsizleştiklerini unutmayalım. o halde yeri ve zamanı geldiğinde,yapıcı bir üslupla  eleştirmeliyiz.

*Eleştiri asla kişiliğe yapılmamalı, davranışa yönelik olmalıdır. "sen şöylesin böylesin" yerine,"bu hareketin- davranışın.." ile başlamak lazım.

Eleştirilerde, eski olaylarla bağlantı kurmamak, her olayı bağımsız konuşmak lazım. pişirip önüne getirmek çözüm değil çözümsüzlük yaratır.

*Eleştiriler, başbaşa yapılmalı, topluluk önünde ,aile üyeleri veya çocukların önünde yapılmamalıdır.

*Eleştiri okunun değdiği herkesi mutsuz ettiğini ve oku gönderenin de itici göründüğünü unutmamak lazım.

*Eğer eleştirel bir eşiniz varsa onunla aynı kulvarda savaşmayın. Israrla, ona model olun. Siz övücü olun.Eleştiriye onun hatalarını bularak  cevap verirseniz o sizi ringe çekmiş olur.

*Eleştirip sonuç alamadığınız konularda, kendi davranışlarınızın değişimine geçmelisiniz. Sadece karşıdakinin  değişimini beklemekle sorun çözülmemişse yöntem değişikliği gereklidir.

*İlişkisel sorunlarda herkes partnerinin değişmesi halinde sorunun çözüleceğini düşünür. Oysa her evlilik/ilişki sorunu karşılıklı döngünün ürünü olduğu unutulmamalıdır.

*Eleştirme hakkınızı öfkeyle ödüllendirmeyin. eleştirmek  bir hata ,üzerine öfkelenmek ise ikinci hatadır.

*Mutlu olmak istiyorsanız, hayatınızdakileri olduğu gibi kabullenin. Değişmesi gereken noktalar için de onlara yardım edin. Emir veren olmayın. Önemli olan bilmek  değil, yapabilmeye çalışmaktır. Hatırlatmanın bilimsel bir katkısı yoktur.

Bugüne kadar eleştirip sonuç alamadıysanız, o konuda aynı yöntemle 20 yıl da geçse sonuç alamazınız.  Einstein dediği gibi aynı yöntemlerle farklı sonuç alınmaz.

*Eleştiri mağduru iseniz, onun eleştirilerinden haklılık arayıp kendinizi yıpratmayın. eleştirileri kişiliğinize yontmayın.Ama davranışsal olarak farkındalığınızı da geliştirin.

Eleştiri için "Tost yöntemi"ni kullanabiliriz.   önce olumlu mesaj,ardından negatif eleştiri ve sonra olumlu mesaj ile sonlandırmak . 
Örnek : Yemeğin tadı   ve masa düzeni harika , ama yemek biraz tuzlu olmuş. yine de tadına diyecek yok.

Bir insanı eleştirmeden önce bu tekniği kullanmanızı öneriyorum. Bir eleştiri, ancak iki övgü arasında sunulursa o kişide etkili olabilir ve davranışında değişiklik yaratabilir. Yapacağınız ilk şey önce övün sonra eleştirin, en sonunda bir daha övün. Yoksa eleştiriniz o kişide bir direnç oluşturur, söyleminiz yerine ulaşmaz ve bir davranış değişikliği meydana getirmez. Bir dahaki seferde birini eleştirecekseniz önce düşünün onun iki iyi yönünü bulmadan eleştirmeyin.

Serhat  YABANCI 

Aile-İlişki-Evlilik Terapisti