Japon kültüründen doğan Kaizen özellikle iş dünyasının aşina olduğu bir kavram. Kaizen Japonca Kai, “değişim” ve zen “iyi” sözcüklerinden oluşuyor. Bunu iyi yönde değişme ya da sürekli iyileştirme olarak çevirebiliriz.

Masaaki Imai tarafından icat edilen Kaizen yönteminin amacının, "herhangi bir yönde ilerleme kaydetmeden günü geçirmemek" olduğunu söyleyebiliriz.

Bu noktada Kaizen’i sadece kurumsal gelişim için değil, kişisel gelişim için de kullanabiliriz.

Kişisel gelişim noktasında ise Kaizen “bir dakikalık” kullanışlı bir pratiğe sahip.

Bu yöntemin temelinde bulunan ilke, kişinin bir şeyi "tam bir dakika" boyunca uygulamasına ve bunu her gün aynı şekilde yapmasını esas alıyor.

Tembellik bir sorun olmaktan çıkıyor; böylece. Çünkü bunu örneğin, her gün 30 dakika boyunca yapmanız değil; sadece 60 saniye yapmanız bekleniyor.

Oldukça kolay görünüyor, sizce de öyle değil mi?

Tabii kendinizi motive etmeniz önemli ancak hedefleriniz de ulaşılabilir olmalı. Bu kişisel gelişiminizi arttıracak bir unsur olacaktır.

Bazen başarısızlık korkusu bizi yeni şeyler denemekten alıkoysa da, bu korkuya teslim olmamak gerekiyor. Zafer hissi ve başarı duygusu bizim ilerlememiz için gerekli olan en önemli motivasyon kaynağıdır.

Bu mekik çekmek gibi fiziksel ya da yeni bir yabancı dil öğrenmek gibi zihinsel bir etkinlik olabilir.

Tek yapmanız gereken, ne kadar zorlansanız da, buna bir dakikanızı ayırmak ve yaptığınız işten keyif almaya çalışmak.

Keyif almak önemli, çünkü bu sizin bu uygulamayı sonraki günlerde de devam ettirmenizin en önemli aracı.

Yapacağınız etkinlik üzerinde karar verdikten sonra, önünüzdeki gün ve haftalarda zamanla ayırdığınız süreyi, 5-10-15-30-60 dakika gibi zaman dilimlerine çıkarabileceksiniz.

Bu 1 dakikanın alışkanlıklarınızı değiştirmedeki rolüne şaşıracaksınız.

Kısacası Kaizen herkesin uygulayabileceği ve faydalarını görebileceği bir yöntem. Yapmanız gereken ise bir hedef belirlemek ve onun takipçisi olmak.

Ve ardından başarının tadını çıkarmak!