• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/nedim.taktak
  • https://twitter.com/nedimtaktak

Aileler Okulu Hafife mi Alıyor

Bir çok ailenin,okulun çocuklarının hayatındaki yerini tam olarak anlayamadığını düşünüyorum.Bu nedenle de,malesef doğru ve etkili yönlendirme yapamıyorlar.Sonuç olarak da;ilköğretim çocukları,okuldaki öğretmenlerine büyük sıkıntılar yaşatıyorlar,lise öğrencileri ise ergenliğin getirdiği salınımlarla beraber okulu,arkadaş gruplarındaki etkilerle yanlış yerde konumlandırıp,kendilerine ve çevrelerine zarar veriyorlar.

OKUL,GÜNÜ DOLDURAN VE BİÇİMLENDİREN ZAMAN DİLİMİDİR.

Çocuklarda,okulun olmadığı yaz tatillerinde görülen ciddi dejenerasyon,üniversiteye giriş sınavlarındaki başarının,okula devam eden son sınıflarda daha yüksek olması bize,okulun önemini gösterir.Gerek yarım günlük,gerekse tam günlük eğitimin olduğu durumlarda,çocuğun zamanını okul ve dersler doldurur.Derslere konsantre olamamış,tam yönlendirilememiş  bir öğrencide bile eğitim mekanı,model öğretmenler,sanatsal dersler,vs. mutlaka bir kazanım aracıdır.

AİLELERİN OKULU HAFİFE ALMASI!

Çocuklarımızın okulda ortalama 8-9 saat geçirdiğini düşünürsek,bu zaman diliminin aileleri ile akşam evlerinde geçen zaman diliminden çok daha fazla olduğunu görürüz.Yani okul,bir yaşam alanı.Yani bu alanda geçen olaylar,bu alanda geçen arkadaş ilişkileri,bu alandaki saha aktörleri ve figürleri çocuğun yaşamında çok etkin.Öyleyse önemsenmeli!Sözü şuraya getirmeye çalışıyorum ki;anne babalar,bu kadar önemli bir zaman dilimini ve sahayı(yani okulu) hem iyi değerlendirmeli,hem de çocukların mantığına bu önemi doğru yerleştirmeli.

Aileler tarafından çocuklarımıza,

  • geçmeye yetecek notu al,zaten benim işin başına geçeceksin,
  • Sen öğretmenin dediğine bakma,ben hallederim,
  • Okulunda sakın kendini ezdirme,altta kalma

Gibi ifadeler kesinlikle söylenmemeli!Aksine okulun önemini aksettirecek ve onun arkadaşları arasında saygın,demokrat ve yardımsever olmasını sağlayacak yönlendirmeler yapılmalı.Yine işimizin başına geçsin,ama başarılı bir öğrenci olarak bu yolda ilerlesin.Hırpalanmasın,ezilmesin ama bunu bırakın kendisi çözsün,iletişime geçmeyi,kendini ifade etmeyi öğrensin.

OKUL İLE  İLETİŞİM ŞART

Zaman zaman okul eğitimcilerinden sitayişler işitirim.Israrlı davetlere rağmen okula gitmeyen,çocuğunun sıkıntılarını çözmek hususunda  kaçan ve yükü okula devreden,haftada sadece Pazar gününü çocuğuna ayıran(o da lütfen!) anne babaları anlatırlar ve dert yanarlar.Ne yapacağız diye sorarlar.Israrla üzerine gidin ve ailesiz bir eğitimin olamayacağını anlatın derim.Gerekirse mesai harici zamanınızdan fedakarlık yapın ve aileye,ben sizin yanınıza geleyim deyin.Babalara,tek görevlerinin,para kazanmak,aileye gelecek hazırlamak olmadığını anlatın.Küçük yaşlarda aile sevgisinden ve doğru eğitimden,bilhassa anne varlığından yoksun kalan çocukların ileride tedavisi zor sıkıntılarla boğuşacağını anlatın.Ergenlikte doğru bilgilerin,bilhassa cinsel eğitimin alınacağı asıl yerin aile olacağını,aksi halde bu kaynağın başka yerler olacağını anlatın.

EĞİTİMCİLER DE GÖREVLERİNİN FARKINDA OLMALI

Eğitimci arkadaşlarımızın,en zor ama en değerli,manevi değeri de çok yüksek olan görevlerinin bilincinde olması  gerekli.İhmal edilen her öğrenci ve veli davranışı,ileride başımıza kronik vakalar,çözümsüz insan tipleri çıkarır.Her problemli çocuk için,eğer bu çocuk benim çocuğum olsa,ne yapılmasını isterdim acaba?düşüncesi ve duyarlılığı ile hareket edilmeli diye düşünüyorum.

Sonuç olarak;çocuklarımızın asıl yaşam alanı ile ilgilenilmesi gerekli ve bu alanın oyuncularının rollerini çok iyi oynaması gerekli.Hayat,her insanın en iyi oynaması gereken en gerçekçi bir film,okul da bu filmin en can alıcı sahnesi değil midir?


EĞİTİM KOÇU/BÜNYAMİN ŞAHİN